Merhaba, biz bir ekibiz ve adımız PROJX.
Bize merhaba demek için;

[email protected] . +902123257300
 

Verimliliğin ve İnovasyonun Anahtarı: Psikolojik Güvenlik

03 kasım 2024

2018 ve 2019 yılları girişimci kimliğim açısından çok verimliydi. Yazılım girişimimiz önce VISA İnovasyon Programına seçildi ve ardından da Dubai merkezli bir fondan yatırım aldık. Yatırım aldığımız fon girişimcilere yoğun bir eğitim programı sunuyordu ve başlıklardan biri de inovasyondu. ABD’den gelen eğitmen, “inovasyon saçma bir fikirle başlar, alın size trilyon dolarlık vaka, hadi saçmalayın” diyerek eğitimini başlattı ama dahil olduğum, benimle aynı bölgenin insanlarından oluşan çok uluslu grubum eğitmenin saçmalama kriterini bir türlü karşılayamadı. Hangi fikri sunsak “bu fikir mantıklı” yanıtını aldık. ABD’den ve Güney Afrika’dan gelen katılımcılar saçmalayabildi ama biz başaramadık!

Düşünsenize girişiminiz inovasyon açısından prestijli bir programa seçilmiş ve ardından yurtdışından yatırım almış. İçinizde kelebekler uçuşuyor, üstelik eğitmen kimliğiniz de var ama inovasyon eğitiminin daha ilk adımında tökezliyorsunuz! O günlerde buna çok içerledim. Kendi kendime ve bilgisine güvendiğim insanlarla “neden saçmalayamadım” sorusuna yanıt aradım ve buldum: Çünkü “saçmalama, icat çıkarma” uyarılarıyla büyümüştüm! İnovasyonun temel şartı olan saçmalama becerim başta varsa bile körelmişti! Literatürü araştırırken de durumumun açıklamasını keşfettim: psikolojik güvenlik eksikliği!

Psikolojik güvenlik dendiğinde akla ilk gelen isim olan Harvard profesörü Amy Edmondson The Fearless Organization (Korkusuz Organizasyon) kitabında, psikolojik güvenliği, kişinin fikirlerini, sorularını, endişelerini dile getirdiği veya hata yaptığı için cezalandırılmayacağına ya da küçük düşürülmeyeceğine olan inancıdır şeklinde tanımlıyor ve sessizlik kültürünün tam tersi olarak özetliyor.

Türk insanının buluş yapabilecek kapasitede olduğu aşikâr olsa da bilim insanlarımızın buluşlarına büyük çoğunlukla topraklarımız dışında imza atmalarında sizce kültürümüzde psikolojik güvenliğin yeterince güçlü olmaması bir neden olabilir mi? Örneğin, değerli bilim insanımız, dermatolog, Türk akademisinde profesör unvanını alan ilk kişi olan Hulusi Behçet için ünlü Alman patolog Prof. Philipp Schwartz’ın, "Behçet dünya çapında ünlü bir bilim insanı ama Türkiye'de değil, o her zaman yurt dışında buluşlarını tanıtıyor; bunun için onu Türkiye'de bulamıyorsunuz" demesinde ülkemizin psikolojik güvenlik seviyesinin düşük olmasının etkisi olabilir mi?

Ortamda psikolojik güvenlik yeterince yüksek değilse, insanlar saçmalama ve hata yapma özgürlüğüne sahip olmadığından inovasyon çıkmıyor ve başkalarının yaptıklarını yaparak para kazanmaya çalışıyorsunuz. Bu yolla da para kazanılıyor ama büyüme sermayesi biriktirebilecek kadar çok kazanılmıyor. Gelişen, önü açık bir şirket ülkede de yeterince sermaye birikmiyorsa yabancı sermayenin eline geçiyor, kâr yurtdışına çıkıyor. Sonuç olarak da ülke orta gelir tuzağına takılıyor! Şahsen psikolojik güvenliği ülkemizin zenginleşmesi adına bir memleket meselesi olarak görüyorum.

Amy Edmondson’a göre psikolojik güvenlik, kurumlar için verimliliğin anahtarı!

Ortamda psikolojik güvenlik varsa insanlar -mış gibi yapma gereği duymadan diledikleri gibi soru sorabiliyor, fikirlerini, kaygılarını, itirazlarını söyleyebiliyor, çekinmeden, seviye farkı göz etmeden olumsuz geri bildirim alabiliyor, verebiliyor, hatalarından bahsedebiliyor.

Böyle bir ortam çalışanın değerli hissetmesini sağlıyor. Bu koşulda çalışan kendini faydalı buluyor ve hayalindeki işte çalışmasa dahi mutlu hissediyor. Sadece bir takıma değil amaca da dahil oluyor. Ancak mutlu bir çalışan motive olabilir, motive olursa da verimli olabilir. İşte bu nedenle Edmondson, psikolojik güvenliği toprağa benzetiyor! Toprak iyiyse doğru uygulamayla tarla çok verimli olabilir!

Verimliliğin ve İnovasyonun Anahtarı: Psikolojik Güvenlik

Amy Edmondson, psikolojik güvenliğin dört taşıyıcı kolon üzerinde yükseldiğini söylüyor:

Verimliliğin ve İnovasyonun Anahtarı: Psikolojik Güvenlik

Yöneticilerin etkisi çok büyük olsa da psikolojik güvenliği artırmak için içinde yaşadığımız kültür büyük bir etken olduğundan tüm organizasyonun katkısı gerekiyor. Psikolojik güvenliği bireysel ve kurumsal seviyede ölçümlemek de mümkün. Bu ölçümün ardından ilk adım, yönetici ile ekip arkadaşlarının ideal olarak birebir görüşmeyle aşağıdaki üç soruyu tartışmaya başlamasıyla atılıyor:

  • Ekip olarak bu konuda sence neler yapmalıyız?
  • Benden ne istiyorsun?
  • Sen şahsen ne yapacaksın?

Önerilen yaklaşım, karşılıklı üç aylık hedefler koyarak ilerlemek ve 12 aylık sürenin başında ve sonunda psikolojik güvenliği ölçümleyerek gelişmeyi takip etmek.

Serdar Salepcioğlu
HBR Türkiye