Merhaba, biz bir ekibiz ve adımız PROJX.
Bize merhaba demek için;

[email protected] . +902123257300
 

Kadınsı Markaların Avantajları Neler?

05 nisan 2025
Kadınsı Markaların Avantajları Neler?

Pazarlama yöneticileri, yeni bir ürün ya da hizmet için isim belirlerken önemli miktarda zaman, kaynak ve stratejik düşünce harcar. Bu süreç, kimi zaman harf başına 10 bin dolara ulaşan butik adlandırma hizmetleriyle desteklenir. Ancak bu yaratıcı ve maliyetli sürecin başarısında kritik bir faktör göz ardı ediliyor olabilir: Marka isminin dilbilimsel cinsiyeti.

Yakında Journal of Marketing’de yayımlanacak olan “Is Nestlé a Lady? The Feminine Brand Name Advantage” başlıklı çalışmada Ruth Pogacar ve ekip arkadaşları, 20 yıl boyunca Interbrand Global Top Brands listesinde yer alan markaları inceledi. Elde edilen veriler, kulağa daha feminen gelen isimlerin, maskülen isimlere göre daha başarılı olma ve daha çok tercih edilme eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Kadınsı Markaların Avantajları Neler?

Feminen İsimlerin Gücü

Araştırma, yalnızca var olan markalarla sınırlı kalmadı. Beş ayrı deneyle, hem gerçek hem de hayali markalar üzerinde testler yapıldı. Katılımcılar, spor ayakkabıdan el dezenfektanına, YouTube kanallarından kozmetik ürünlere kadar uzanan farklı kategorilerdeki ürünleri değerlendirdi. Sonuçlar çarpıcıydı: Örneğin, “Nimilia” gibi feminen tınılara sahip isimler, “Nimeld” gibi maskülen isimlerden belirgin şekilde daha fazla ilgi gördü. Katılımcılar, feminen isimlere sahip ürünleri daha sempatik, daha güvenilir ve daha tercih edilebilir buldu. Bu bulgu, yalnızca tercih oranlarını değil, aynı zamanda marka algısındaki duygusal bağın da güçlendiğini gösterdi.

Her Ürün İçin Aynı Etki Geçerli mi?

Araştırma sonuçları, feminen isimlerin genel olarak daha olumlu bir etki yaratmasına rağmen her durumda bu avantajın geçerli olmadığını da ortaya koydu. Özellikle hedef kitlesi erkek olan ürünlerde maskülen ve feminen isimler eşit düzeyde ilgi gördü. Bununla birlikte, ürünün kullanım amacı da isim tercihinde belirleyici oldu. Katılımcılar, keyif ve haz duygusunu öne çıkaran çikolata gibi ürünlerde feminen isimleri tercih ederken, daha işlevsel ürünler söz konusu olduğunda (örneğin banyo tartısı gibi) maskülen isimlere daha fazla yöneldiler.

Pazarlama Stratejileri İçin Ne Anlama Geliyor?

Bu bulgular, yalnızca yeni marka yaratım süreçlerinde değil, halihazırda piyasada olan, hatta köklü markalar için de dikkate değer çıkarımlar sunuyor. Araştırmacılar, güçlü ve yerleşik maskülen marka isimlerinin bir anda terk edilmesinin sakıncalı olabileceği konusunda uyarıyor. Ancak bu tarz markalara feminen tonlar eklemek için çeşitli stratejik yollar öneriyorlar. Örneğin, alt markalar, marka uzantıları ya da logolar aracılığıyla feminen öğeler eklemek markaya daha sıcak, daha samimi bir hava katabilir. Otomobil dünyasından örnek vermek gerekirse; Ford’un genel olarak maskülen bir marka algısı taşıdığı bilinir, ancak Ford Fiesta gibi daha feminen tınıya sahip alt markalar, bu algıya dengeli bir yumuşaklık kazandırarak geniş kitlelere hitap edebilme olasılığını artırır.

İsimden Öteye Giden Bir Etki

Araştırma yalnızca isim tercihlerinin duyusal veya dilbilimsel yönlerine değil, aynı zamanda bu tercihlerin tüketici davranışı ve marka sadakati üzerindeki etkilerine de ışık tutuyor. Feminen isimlerin, potansiyel müşterilerle marka arasında daha hızlı duygusal bağ kurulmasına olanak sağladığı görülüyor. Bu durum, özellikle yoğun rekabetin yaşandığı sektörlerde markanın farklılaşması ve sadık bir müşteri tabanı oluşturması açısından önemli bir avantaj yaratabilir.

Kadınsı Markaların Avantajları Neler?

Sonuç: Dilbilimsel Duyarlılıkla Güçlenen Marka Kimliği

Marka isimlendirme süreci, yalnızca yaratıcı bir görev olmaktan çıkıp stratejik bir avantaja dönüşebiliyor. Yapılan bu kapsamlı araştırma, bir ismin fonetik yapısının, tüketici psikolojisi ve satın alma davranışları üzerindeki etkisini net biçimde ortaya koyuyor. Dolayısıyla, yeni bir ürün piyasaya sürüleceği zaman ya da mevcut bir marka yeniden konumlandırılmak istendiğinde, ismin feminen ya da maskülen özellik taşıyıp taşımadığı dikkatle değerlendirilmelidir.

Kısacası, doğru telaffuz edilen, kulağa hoş gelen ve duygusal çağrışımlar yapan bir isim, yalnızca dikkat çekmekle kalmaz, aynı zamanda markaya olan ilgiyi, güveni ve tercih edilme ihtimalini de artırır. Pazarlama dünyasında kelimeler kadar tonlamaların ve isim seçimlerinin de güçlü bir silah olduğu bu araştırmayla bir kez daha kanıtlanmış oldu.